Hörgüçteki Büyük Sır!

Hörgüçteki Büyük Sır!

Halk arasında yıllardır dilden dile dolaşan meşhur bir hikâye vardır:
“Devenin hörgücü su deposudur.”
Masallarda, çizgi filmlerde, çocuk kitaplarında bile deve hep sırtında koca bir su tankeri taşır gibi anlatılır. Çölün ortasında susayınca, sanki pipetini hörgücüne daldırıp kana kana su içer!

Hörgüçte su değil, yağ var!

Devenin hörgücü aslında su deposu değil, yağ deposudur.
Bu hörgüç, devenin çöl gibi sert, yiyeceğin kıt olduğu yerlerde hayatta kalabilmesi için tasarlanmış muazzam bir doğa çözümüdür. Deve uzun süre yiyecek bulamadığında, vücudu önce hörgücündeki yağları enerjiye çevirerek ayakta kalır. Bu sayede kasları erimez, organları zarar görmez.

Hatta bu yağ tükenmeye başlayınca hörgücün şekli bile değişir. O heybetli, gururlu dik duruş birden kaybolur; hörgüç yana eğilir, incelir. Yani hörgücün “çökmesi”, devenin aç kaldığının sessiz bir ilanıdır.

A dromedary( Arabian camel) roaming in the Sahara Desert, Morocco

Peki suyu nasıl idare ediyor?

Bu kadar sıcak, kuru bir iklimde deve nasıl günlerce susuz kalabiliyor?
Sırrı tamamen farklı bir yerde. Develerin:

  • Vücut sıcaklıkları 6-7 dereceye kadar esnek değişir, böylece terleyerek su kaybetmezler.
  • Kandaki alyuvarları ovaldir, bu şekil su kaybına daha dayanıklıdır ve yoğun kanı bile rahatça dolaştırır.
  • İdrarları son derece yoğun, dışkıları neredeyse kuru gibidir; bu da suyu maksimum oranda tutmalarını sağlar.

Kısacası deve, suyu hörgücünde taşımak yerine vücudunun genel biyolojik sistemine yayılmış müthiş bir su tasarruf mekanizmasına sahiptir. Hörgücünde ise sadece yağ depolar — bu da ona gerektiğinde “yemek kutusu” olur.

Comments

No comments yet. Why don’t you start the discussion?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir